Hamilelikte ağız ve diş sağlığı

Hamileliğiniz esnasında dişlerinize ve dişetlerinize gereken  bakımı en üst düzeyde göstermeniz çok önemlidir. Hamilelik süresince dengeli beslenilmesi, günde iki kez fluoridli diş macunu ile dişlerin fırçalanması,  günde bir kez diş ipi kullanımı, rutin diş hekimi ziyaretlerinin yapılması önerilmektedir. Hamilelikteki hormonal değişiklikler dişeti problemlerinin ortaya çıkma  riskini arttırır. Dişeti problemleri de  gelişmekte olan bebeğinizin sağlığını negatif  yönde etkileyebilir. En ideali hamile kalmadan önce diş hekiminize giderek detaylı bir kontrolden geçip, dişleriniz ve dişetlerinizdeki herhangi bir problemin bu dönemde tespit edilerek gereken tedavilerin yapılmasıdır.

Hamilelik esnasında yapacağınız diş hekimi ziyaretlerinde doktorunuza hamile olduğunuzu belirtin. Hamileliğin ilk üç ayında ve son 45 günlük döneminde diş tedavileri mümkün olduğunca ertelenmeye çalışılır. Bu dönemler bebeğin büyüme ve gelişimindeki kritik dönemlerdir. İkinci üç aylık dönemde ise rutin dental  tedaviler yapılabilir. Dental diş röntgenleri, diş beyazlatma ve diğer kozmetik dental prosedürler gibi isteğe bağlı, acil olmayan dental işlemler ise gelişmekte olan bebeği herhangi bir riske maruz bırakmamak için doğum sonrasına ertelenmelidir. Diş hekiminize kullandığınız tüm ilaç ve vitaminler hakkında bilgi verin. Diş hekiminiz bu bilgilere göre tedavi planınızı değiştirmeye gerek duyabilir. Bazı ilaçlar örneğin tetrasiklin grubu antibiyotikler bebeğinizin diş gelişimini etkilediğinden hamilelik esnasında kullanılmamalıdır. Hamileyken dişlerinizi ilgilendiren röntgen tetkiklerinden uzak durmanız gerekmektedir. Fakat kanal tedavisi veya diş çekimi gibi acil bir diş tedavisi için röntgen çektirmeniz gerekiyorsa, diş hekiminiz sizi ve bebeğinizi koruyacak şekilde davranacaktır. Zira teknolojideki gelişmeler, günümüzde kullanılan röntgen cihazlarının eskilerine göre cok daha güvenli hale gelmesine olanak sağlamıştır.

"Her çocuk için bir diş kaybı!" inancı tamamen batıl inançtır. Diş hekiminizi periyodik olarak ziyaret etmeniz sizi oluşabilecek problemlere karşı korumakla kalmayıp, aynı zamanda başlamış olanların da erken teşhisine ve konservatif tedavisine olanak sağlayacaktır. Bu yüzden hamile olduğunuz gerekçesiyle düzenli diş hekimi kontrollerinizi sakın aksatmayın. Hatta hamile olmadığınız döneme göre rutin dişeti muayeneleri çok daha önem kazanır. Hamilelik, progesteron denilen hormondaki artışa bağlı olarak dişeti hastalıklarının ve hamilelik gingivitisi (dişeti iltihabı) denilen kolayca kanayan hassas dişetlerinin oluşma riskini arttırır. Bazen hamileliğin ikinci üç aylık döneminde dişetinde hamilelik tümörü denilen büyümeler görülür. Bu oluşumlar genellikle diş aralarında görülür ve artan plak oluşumu ile ilgilidir. Dokunma ile kolayca kanayan, kırmızı renkte, düzensiz yüzeyli bir yapıdadırlar. Bu tümörler çoğunlukla bebek doğduktan sonra cerrahi olarak alınır.

Dişeti hastalıklarının erken doğuma sebebiyet verdiği ve bebeklerde düşük doğum ağırlığına neden olduğu  ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle  hamileliğiniz esnasında dişetlerinizde  herhangi bir problemin oluşup oluşmadığını dikkatlice kontrol edin. Eğer hassasiyet, kanama ve dişetlerinde şişkinlik gibi bir şikayetiniz  olursa bunu hemen diş hekiminize bildirin. Ağız hijyeninize gereken önemi gösterdiğiniz sürece ağız-diş sağlığınızı etkileyecek problemlerin önlenmesi veya azalması söz konusu olacaktır.

Eğer hamilelikteki mide bulantılarınız diş fırçalamanıza engel oluyorsa farklı tadlardaki diş macunlarını deneyerek size uygun olanını bulabilirsiniz. Ağız gargaraları da size ağız hijyeninizi sağlamada yardımcı olacaktır, bu konuda diş hekiminize danışınız.

Şeker ihtiva eden atıştırma tarzı yiyeceklerden uzak durun. Hamilelikte şekerli gıdalara olan ilgi genellikle artar. Fakat bu tip gıdaları ne kadar çok sıklıkta tüketirseniz, diş çürüğü oluşma riski de o oranda artar. Bilimsel bir çalışma sonucu araştırmacılar, bebeklerin  19-31. aylar arasında çürük mikrobu ile enfekte olduklarını saptamış ve bu zaman aralığını da ¨enfeksiyon penceresi¨ olarak adlandırmışlardır. Kaşık, emzik ve diş fırçası gibi malzemelerin ortak kullanımı ve bebeğin ağızdan öpülmesi ile bebeğin bakımını üstlenen kişi ile -ki bu kişi çoğunlukla annedir- bebek arasında çürük mikrobu transferi gerçekleşir. Yapılan bir diğer çalışmada, anneler doğumdan 3 ay sonra başlayıp çocukları 2 yaşına gelene dek günde 2-3 kez ksilitollü sakız çiğnerlerse, çocuklar 5 yaşına geldiğinde çürük oluşumunun %70’e varan düzeyde azalma gösterdiği ortaya konmuştur.

Sağlıklı ve dengeli beslenin.  Anne karnındaki dönem dişlerin sağlıklı gelişimi açısından çok önemlidir. Bebeğinizin süt dişleri siz yaklaşık 6 haftalık hamileyken oluşmaya başlar ve  hamileliğinizin 14. haftasında bebeğinizin süt dişlerinde kalsifikasyon (kalsiyum tuzlarının depolanması) başlar. Bebeğinizin daimi dişleri ise siz 20 haftalık hamileyken oluşmaya başlar. Hamilelik döneminde anne, hem kendi sağlığı hem de bebeğinin sağlıklı diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmelidir. Diş sağlığı için protein (et, süt, yumurta, balık, kuru baklagiller, badem, ceviz), Avitamini (kayısı, kuşkonmaz, maydanoz, ıspanak, havuç, kereviz, marul, portakal, erik, domates), C vitamini (siyah üzüm, narenciye, çilek, kavun, karpuz, yeşil biber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye), D vitamini (balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzeler) ve kalsiyum (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, brokoli, kurubaklagiller, kurutulmuş meyveler, fındık, pekmez, susam) dan zengin gıdaların yeterince alınması gerekir. Peynir, yoğurt gibi süt ürünlerini kapsayan sağlıklı beslenme bebeğin diş, dişeti ve kemiklerinin gelişimi için önemlidir.
Her ne kadar fluorid dişleri çürükten korumada etkiliyse de hamilelikte fluorid kullanımı tartışmalıdır. Bazı çalışmalar hamileliği esnasında fluorid kullanan annelerin çocuklarında daha az çürük oluştuğunu göstermiş, bazı çalışmalar  ise herhangi bir farklılık bulgulamamışlardır. Fluoridin bebeğin sağlığında herhangi bir risk oluşturup oluşturmadığı bilinmemektedir. Bu nedenle hamilelikte fluorid kullanımı önerilmez.

Bebeğinizin ağız ve diş sağlığı için dikkat etmeniz gerekenler:

  • Bebek mamaların kariyojenik yani çürük yapıcı özellikte olduklarını bilin. Özellikle soyalı olanları daha kuvvetli kariyojenik özelliğe sahiptir. Çünkü içeriklerinde laktoz (bir çeşit şeker) yerine glikoz şurubu içerirler. O nedenle medikal olarak gerekmedikçe soyalı bebek mamalarını kullanmayın.
  • Çocuklarınız bir yaşına geldiğinde onlara katkısız veya organik süt içirin. Şekerle tatlandırılmamış sade içilen sütün dişlerin çürümesinde etkili olmadığı saptanmıştır. Büyüme sütü gibi içinde şeker bulunan sütlerden uzak durun.
  • Bebeğinizin süt dişleri çıktığında emzirmeye devam ediyorsanız ve ek beslemeye geçtiyseniz mutlaka her beslemeden sonra dişlerini bebek fırçası ile veya steril gazlı bezle temizleyin.
  • Bebeğinizi 12-14 aylık olduğunda biberondan ayırın. Onun yerine bebeğiniz için beslenme bardakları veya tutabileceği küçük bardaklar alın.
  • Bebeğinizi hiç bir zaman mama veya meyve suyu ihtiva eden biberonla uyutmayın. Erken çocukluk çağı çürükleri veya diğer adı ile biberon çürükleri bu koşullar altında oluşmaya başlar.
  • Bebeğinizin süt dişleri 6-12 aylık dönemde sürmeye başlar ve 2.5-3 yaşına geldiğinde tamamlanır. Bu yaşlarda 20 tane süt dişine sahip olur. Süt dişleri çocuğunuzun gelişim ve büyümesinde çok önemli rol oynar. Süt dişleri, daimi dişler sürene kadar yer tutucu görevi yaparak daimi dişlerin sağlıklı ve düzgün bir şekilde sürmelerine kılavuzluk yaparlar. Konuşmanın anlaşılır ve net olmasını sağlarlar. Ön grup süt dişlerinin erken kaybında çocuklar özellikle f, v, s, z, t harflerini doğru telaffuz edemezler. Bebeğinizin ilk dişi çıkar çıkmaz pedodontist ile yapacağınız buluşma, bebeğinizin hayatı boyunca sağlıklı dişlere sahip olabilmesi için atacağınız çok önemli bir adımdır.